HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Hükmün-Açıklanmasının-Geri-Bırakılması-nedir

Hükmüm Açıklanması, Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl(2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

  1. a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
  2. b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
  3. c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.

Hükmün açıklanması geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

  1. a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
  2. b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
  3. c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.

Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.

Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olsa dahi, mahkumiyetin üzerinden tekerrür hükümlerinin uygulanması için gerekli olan süre geçmiş ise, daha önce işlenmiş olan bu suç da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel değildir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur. 18 yaşından küçük çocuklar için denetim süresi 3 yıldır. Sanığın bu denetim süresi içinde kasten bir suç işleyip işlememesine göre iki sonuç ortaya çıkar:

1-Sanık denetim süresi içinde kasten bir suç işlemezse ve mahkemenin belirlediği diğer yükümlülüklere uygun hareket ederse açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir.

2-Sanık, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işler veya hakimin belirlediği yükümlülüklere aykırı hareket ederse açıklanması geri bırakılan hüküm mahkeme tarafından açıklanır.

HAGB kararı, kural olarak itiraz kanun yoluna tabidir. Kararı veren mahkeme hangisi ise o mahkemeye dilekçe verilerek HAGB kararına itiraz edilebilir. Kararı veren mahkeme itirazı önce kendisi değerlendirir ve itiraz üzerine yapacağı inceleme ile kendi verdiği kararı düzeltebilir. Hagb kararı veren mahkeme, kararına yapılan itirazı yerinde görmezse itiraz dilekçesini itirazı incelemeye yetkili mahkemeye gönderir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz halinde, aleyhe bozma/değiştirme yasağı ilkesi dikkate alınır. Yargıtay kararlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kanun yoluna sanık lehine başvurulduğunda, bozma üzerine verilecek cezanın ilk verilen cezadan daha fazla olamayacağını kabul etmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Adli Sicil Kaydı (Sabıka Kaydı) kayıtlarında görünmez. HAGB kararları, adli sicil kaydında bu hükümlere özgü bir sisteme kaydedilir. Bu nedenle e-devlet üzerinden alınan sabıka kaydında veya adliyeden alınan adli sicil kaydında HAGB kararı gözükmez.

Dosyanızda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilemeyeceği , hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş ise durumunuz ve itirazı konularında Kocaeli’ de bulunan ofisimiz Siyah Hukuk Bürosu’ndan hukuki destek alabilirsiniz.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ile İlgili Yargıtay Kararları

-Suç nedeniyle oluşan zarar tam olarak bilinmiyorsa, hakim zararı yaklaşık olarak belirleyip sanığın belirlenen zarar miktarını ödeyip ödememesine göre, sanığın HAGB kararı verilmesi talebi hakkında karar vermelidir. Bazen zararın tespiti, hakimin genel bilgisini aşan teknik inceleme gerektirebilir. Bu durumda hakim, yaklaşık zararın tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırmalı, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verip vermeyeceğini kararlaştırmalıdır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu – Esas No: 2008/11-250, Karar No: 2009/13; Yargıtay 2. Ceza Dairesi – Esas No:2009/2119, Karar No: 2009/17270).

 

-Ceza Muhakamesi Kanunu (CMK) 231/6-c maddesi gereği giderilmesi gereken zarar basit bir yöntemle tespit edilmesi mümkün olan zarardır. Mevcut olayda vergi inceleme raporu ve benzeri delillerle ortaya çıkan kamunun uğradığı zararı ödeyip ödemeyecekleri sanıklardan sorulmalı, ödedikleri takdirde HAGB kararı verilmelidir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2014/10013 karar).

-Sanığın önceki mahkumiyetine esas sabıka kaydının (adli sicil kaydının) adli sicil kaydından silinmesi koşulları oluşmuşsa, artık sanığın sabıkası olduğu gerekçesiyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesi hukuka aykırıdır. Önceki mahkumiyete esas adli sicil kaydının silinmesi koşulları oluşmuşsa, sabıka kaydında mahkumiyet bilgilerinin yer almasının önemi yoktur, sanık hakkında HAGB kararı verilmelidir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu – Esas No: 2011/3-479, Karar No: 2012/145).

 

Diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz;

İsim Değiştirme Davası

Hizmet Tespiti Davası

Babalık Davası Dilekçesi

Gözaltı ve Gözaltına İtiraz

İtirazın İptali Davası