İSİM DEĞİŞTİRME- EKLEME DAVALARI
İsim kişilik varlıklarından birisidir . İsim şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup şahıstan ayrı düşünebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle devredilemez, vazgeçilemez ve zamanaşımına uğramamaktadır.
Adın değiştirilmesi, Türk Medeni Kanunu madde 27’de düzenlenmiştir. Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir ve adınızın değiştirilmesi ile kişisel durumunuz değişmemektedir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.
Madde 27- Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.
Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.
Ad değişmekle kişisel durum değişmez.
Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir (TMK m. 27). Soyadı, bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir unsuru hâline gelen, birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri ve vazgeçilmez, devredilmez, kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkıdır. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/4603 E. , 2021/6276 K.
İsim değiştirme davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. İsim değiştirme davalarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile belirlenecek yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerekmektedir. Hazırlanacak dava dilekçesinde haklı nedenin açıklanması gerekmektedir. Haklı neden bulunmadığı takdirde davanın reddine karar verilecek olup isim değişikliği meydana gelmeyecektir. Haklı neden kişinin kendi sosyal durumu ele alınarak değerlendirilmektedir. Haklı nedene örnek olarak “manevi olarak kendisinde baskı oluşturması, sosyal çevresi tarafından alay konusu edilmesi, iş hayatında zorluk çekmesine sebep olması, sosyal ve iş çevresinde başka bir isim ile tanınması vb.” nedenler gösterilebilir.
721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 36/1-b maddesinde ise ad ve soyadı değişikliğinin sırayetine ilişkin hükümler bulunmaktadır. Davacının talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görüleceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 E. – 2013/1698 K. sayılı ilâmıyla da benimsenmiş olup, bu nedenle, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi. YARGITAY 20. Hukuk Dairesi 2020/162 E. , 2020/693 K.
İsim değiştirme davasında davalı taraf olarak Nüfus Müdürlüğü gösterilmektedir. Bu dava sürecinde davacının haklı nedenini tanık delili başta olmak üzere diğer deliller ile kanıtlaması gerekmektedir.
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yer aldığı üzere kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Bu nedenle haklı nedenin ispatlandığı dava lehinize sonuçlandığı takdirde kesinleşme şerhinin ibrazı ile isim değişikliği mümkün kılınmaktadır.
Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 11’de dava açılmasına gerek kalmaksızın hangi hallerde adın değiştirilebileceği belirtilmiştir. İlgili maddede yazan durumlarda nüfus müdürlüğüne yazılı başvuru yapılması yeterlidir. Bu durumlar, 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı soyadları(Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmıyan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz.),yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadlarıdır.
GEÇİCİ MADDE 11-Kişinin üç yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadları, mahkeme kararı aranmaksızın, il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir. İl ve ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir.
Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa
onların da soyadları düzeltilir.
Dosyadaki nüfus kaydına göre; 10.05.1985 doğumlu …ve … oğlu davacının, … 7. AHM’nin 1991/670 – 1991/824 sayılı kararı ile adı… iken… olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, isim değiştirme talebinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı incelenmeksizin, “birden fazla isim tashihi yapılamayacağı” gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Mahkemenin ret kararı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinde yer alan “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir” şeklindeki hükme dayanmakta olup, bu hüküm Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve iptal kararı 06.10.2012 tarih 28433 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla, yürürlükten kalktığından; mahkemece işin esasıyla ilgili deliller toplanıp, incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, iptal edilmiş olan hükme dayanılarak davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır. YARGITAY 8. Hukuk Dairesi2017/6480 E. , 2017/16416 K.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince, açılacak dava harca tabi olup dava açılışında belirlenen harçların vezneye yatırılması gerekmektedir. Harç ve masraf miktarı yıllara göre farklılık gösterebilmektedir.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek davaya ilişkin olarak en az 2 tanık dinletilmesi haklı nedenin ispatlanması yönünden önem teşkil etmektedir. Başka delilleriniz mevcut ise durumun tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava dilekçesinin hazırlanması ve dava sürecine ilişkin olarak hukuki destek alınması lehinize olacaktır.
Somut olayda; davacı velayeti altında bulunan kızının nüfus kaydındaki isminin “Yeter” olduğunu, ancak aile bireyleri ve arkadaşları arasında “Semanur” ismiyle tanındığını belirterek kızının “Yeter” olan isminin “Semanur” olarak değiştirilmesi talebi, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. YARGITAY 5. Hukuk Dairesi 2021/2945 E. , 2021/9107 K.
İsim değiştirme-ekletme davalarına ilişkin Kocaeli’de faaliyet göstermekte olan ofisimize ulaşarak hukuki danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz;
Siz de fikrinizi belirtin