Hemen Göz Atın !
Yurtdışında Evlenen veya Boşanan Türk Vatandaşlarının Durumu
Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk ve evlilik gibi konuları Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi MÖHUK’ta düzenlenmiştir.
MÖHUK m. 40’ta (1) ”Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.” hükmü ve MÖHUK m. 41’de (1) ” Türk vatandaşlarının kişi hallerine ilişkin davaları yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye’de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması halinde ilgilinin sakin olduğu yer, Türkiye’de sakin değilse Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür.” hükmü mevcuttur. Boşanma ve ayrılık davalarında eşlerden birinin yerleşim yeri veya dâvadan önce son defa 6 aydan beri oturdukları yer mahkemesi (TMK m.168) yabancı unsurlu dâvalarda da yetkilidir. Yani MÖHUK m. 40’ın göndermesiyle boşanma ve ayrılık davalarında Medeni Kanunda belirtilen mahkemeler de yetkili mahkeme olacaktır.
Örneğin bir boşanmaya veya evlenmeye ilişkin dava ve işler hangi madde hükmüne göre yetkili mahkeme tayin edilecektir? Türk mahkemelerinin milletlerarası dava yetkisi MÖHUK m. 40 uyarınca verilir. Dolayısıyla maddenin göndermesiyle iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin edilecektir. Yabancıların boşanmasına ilişkin bir davada MÖHUK m. 40’ın göndermesiyle hem HMK’daki düzenlemeler yani genel yetkili mahkemeyi düzenleyen m. 6 ve m. 9 hükümleri hem de TMK’nın boşanma davalarında yetkili mahkemeyi düzenleyen 168. maddesi hükmü bu hükümler uyarınca Türkiye’deki yer itibarıyla yetkili mahkemeler tayin edilecektir.
Yurtdışında Gerçekleşen Evlilik Ve Sonrasında Boşanmanın Niteliği
Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin dâvalar, milletlerarası yetkiyi haiz herhangi bir devlette açılabilir ve yabancı mahkemelerden verilmiş kararlara tanıma, tenfiz veya doğrudan tescil mekanizmalarıyla Türkiye’de hukuki sonuç bağlanabilir.
29.04.2017 tarihinde Resmi Gazete’ de yayınlanan 690 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ nin 4. Maddesi içerisinde Nüfus Hizmetleri Kanunu’ nun 27/A maddesine ilave edilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanunu M. 27/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca, “Yabancı ülke adli veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adli veya idari makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir”. Başvurular, kararın verildiği ülkedeki dış temsilciliğimiz veya İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenmiş nüfus müdürlükleri nezdinde oluşturulan başvuru inceleme komisyonları tarafından incelenir.
Tescil talebi reddedildiği takdirde yabancı ilâmın tanınması için ya da yabancı ilâmda velâyet, iştirak nafakası, çocuk ile kişisel ilişki kurulması, mal rejiminin tasfiyesi veya tazminata ilişkin hükümler varsa, Komisyon bunlar hakkında karar vermeyecek sadece boşanma, evliliğin butlanı, iptali ve mevcut olup olmadığının tespiti yönünden başvuruyu neticelendirecektir.
Peki Madde 27 kapsamında olmayan ve tanıma tenfiz işlemlerine tabi olan durumlar hangisidir? Eski eşiniz türk vatandaşı ise ve konsolosluk veya yetkili nüfus dairesinde boşanma için başvuru yapmıyorsa tanıma davası açılması gerekmektedir.
Tenfiz ve tanıma, kendisine karşı tanıma veya tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir (MÖHUK m.51/2).
Yurtdışında gerçekleşen boşanma davalarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için gerekli şartlar:
Yabancı mahkemede alınan karar bir Hukuk davası kararı olmalı
Alınmış olan karar kesinleşmeli
Alınan karar dürüstlük kuralına ve kamu düzenine aykırı olmamalı
Tanıma Davası: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması, kararın kesin hüküm gücünün Türkiye’yi de kapsaması anlamına gelir.
Tenfiz Davası: Yabancı bir mahkemece verilen boşanma kararının tenfizi denildiğinde ise onun Türkiye’de icra edilebilirliği kastedilmektedir. Tenfiz kararı tanımadan farklı olarak ilamın Türkiye’de yerine getirilmesini mümkün kılmaktadır.
Tanıma davası için gereken belgeler şu şekildedir:
Yabancı Mahkeme boşanma kararı aslı
Kararın Kesinleşme şerhi
Apostille şerhi
Bu belgelerin yurtdışında Konsolosluk tasdikli yeminli tercümesi veya Türkiye’de Noter tasdikli yeminli tercümesi
Pasaport ve nüfus cüzdanı fotokopisi
Avukata vekâlet verilecek ise resimli boşanma vekâletnamesi ve vekâletnamede ‘’yurtdışında verilmiş boşanma kararına ilişkin tanıma ve tenfiz davası açmaya yetki’’ ibaresi
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2019/757 K. 2019/2198 T. 6.3.2019:
”Dosya kapsamından, davacı ile davalının 28/04/2012 tarihinde kesinleşen karar ile yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, … 5. Aile Mahkemesi’nin 17/12/2013 tarih 2013/513-2013/1576 Sayılı kararı ile de tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş olup, bu kararın tanınmasına veya tenfızine karar verilmedikçe, boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılması olanağı bulunmadığına göre, zamanaşımı süresinin, hakkın kullanılabilir duruma geldiği tarihten, başka bir ifade ile tenfiz veya tanımaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren başlaması gerekir. Somut olayda yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin karar 09.06.2014 tarihinde kesinleşmiş, temyize konu dava ise, 13.03.2015 tarihinde açılmıştır. Buna göre dava süresindedir. Yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Davacının tazminat talepleri nisbi harca tabidir. O halde, Harçlar Kanunu’nun 30-32. maddeleri uyarınca, davanın niteliği gereği davacıya tazminat taleplerine yönelik nispi harcı tamamlaması için süre verildikten sonra harcını tamamladığı takdirde, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan ve zaman aşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşme tarihinden başlatılarak, davanın bu sebeple reddi doğru bulunmamıştır.
Dosya kapsamından, … 5. Aile Mahkemesi’nin 17/12/2013 tarih, 2013/513 esas – 2013/1576 karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği, yabancı mahkeme kararında müşterek çocukların velayeti anneye verilmekle birlikte velayet yönünden tanıma ve tenfiz kararı alınmadığı anlaşılmaktadır. Davacının iştirak nafakasına yönelik talebi tedbir nafakasını da içermektedir. Bu sebeple tarafların ortak çocukları 25.03.1998 doğumlu … ve 05.03.2009 doğumlu … hakkında … ‘ın ergin olduğu da gözetilerek bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04.12.2017 tarih ve 2016/18674 E. , 2017/13800 K.:
“Ortak velayet, düzenlenmesinin, Türk kamu düzenine “açıkça” aykırı olduğunu ya da Türk toplumunun temel yapısı ve temel çıkarlarını ihlal ettiğini söylemek mümkün değildir.O halde yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin diğer koşulların da (5718 s. MÖHUK m.58) oluştuğu ve tarafların ortak velayet konusunda çekişmelerinin bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece yabancı mahkeme kararının velayete ilişkin kısmının da tanınmasına karar verilecek yerde, isteğin Türk Kamu düzenine aykırı olduğu belirtilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/7108 Esas, 2018/7712 K.:
”Tanıma ve tenfiz davasına ilişkin yerel mahkemenin kararına ilişkin temyiz yoluna başvurulmuştur. Bunun yanında tanıma ve tenfiz davası adına yapılan temyiz başvurusunda duruşma talep edilmiştir. Yargıtay, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre davaların Yagıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteminin reddine kararını vermiştir.”
Evlilik hakkında diğer yazılarımıza da göz atmak isterseniz;
Evlilik İptali Davası , Evlilik Bozulmasından Doğan Davalar , Evlilik sonucu reşit olmayan çocuğun velayeti kime verilir?
Anlaşmalı Boşanma Dilekçe Örneği ‘ne göz atmak isteyebilirsiniz.
Miras nasıl paylaşılır? , İş Hukukunda Ücret adlı yazılarımıza da gözatabilirsiniz.
Siz de fikrinizi belirtin