Türk Medeni Kanunu altı kitaptan oluşmaktadır. Bu kitaplar; Başlangıç hükümleri, kişiler hukuku, aile hukuku, borçlar hukuku, eşya hukuku ve miras hukukudur. Farklı kaynaklardan oluşan medeni kanunun içerisinden birbirinden farklı usul ve esaslara sahip medeni kanununda bu nedenle birçok dava çeşitliliği bulunmaktadır.

Bu davalara örnek olarak babalık davası, nafakanın arttırılması, azaltılması ve kaldırılması, tenkis davası, tapunun iptali ve tescili, boşanma davası, velayet davası, maddi ve manevi tazminat davası verilebilir.

Bu hususta deneyimli ekibimizle birlikte çalışabilmek için ofisimizdeki avukatlar noterden çıkarılabilecek vekalet ile vekil olarak tayin edilebilir. İlgili davaya uygun olarak vekalet noterde düzenlenmektedir.

Türk hukukunda yargılama sürecinde boşanma davalarının süresi davanın çekişmeli veya anlaşmalı olmasına göre farlılık göstermektedir. Anlaşmalı boşanma süreci 1 ay sürmekteyken çekişmeli boşanma davaları ise 1-1.5 yıl sürmektedir.

Boşanma davasında görevli mahkeme, Aile Mahkemesidir. Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Yetki kuralına göre belirlenen yerde aile mahkemesi bulunmadığı takdirde Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatı ile boşanma davasına bakmaktadır.

Boşanma davası bir dilekçe ile ilgili adliyenin hukuk esas bürosundan sunularak veya avukat aracılığı ile UYAP üzerinden açılabilmektedir. Bunun yanı sıra dilekçeler teatisinin önemi göz önünde bulundurularak bu süreçte deneyimli bir avukat ile çalışmak önemlidir. Çünkü ileri sürülebilecek hususlar ilgili dilekçe aşamalarına göre farklılık göstermektedir.

Medeni hukuk davalarının sonuçlanma süresi davanın içeriğine göre farklılık göstermektedir. İlgili dava anlaşmalı boşanma ise evliliğin üzerinde 1 yıl geçmesi ve tarafların hususlarda anlaşmasıyla beraber 1 ay içerisinde sonuçlanabilmekteyken borçlar hukuku kaynaklı olarak açılan bir tazminat davasının sonuçlanması yıllar sürebilmektedir. Bu durumda başvurulacak deliller, dilekçe içerikle ve talepler önem arz etmektedir.

Medeni hukuk davaları kapsamında Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar kanunu esas alınır. Esas alınan bu kanunlara göre kişiler; gerçek ve tüzel olmak üzere ikiye ayrılır. Hukuk literatüründe hukukun temeli olarak nitelendirilen medeni hukukun temel ilkelerini şu şekilde sıralamak mümkündür;

  • Davayı yargılayan hakimin adalet faktörünü göz ardı etmeyerek karar verme yetkisi.
  • Türk Borçlar Kanunu ve bu kanun içerisinde yer alan genel kuralların uygulamaya konması.
  • Tarafların iddia ettiği görüşleri kanıtlamakla mükellef olması.
  • Kişi hak ve özgürlüklerinin kötüye kullanılmaması.

Siyah Hukuk Danışmanlık Bürosu bünyesinde hizmet veren İzmit boşanma avukatı ile temasa geçerek, aşağıda sıraladığımız hizmetlerle ilgili detaylı bilgi alabilir ve medeni hukuk kapsamında değerlendirilen davalarınızı güvenilir ellere teslim edebilirsiniz. Tüm dava türlerinde olduğu gibi boşanma davalarında da doğru boşanma avukatı tercihi, sonuç üzerinde doğrudan etkili olacağında büromuz bünyesinde yer alan Kocaeli boşanma avukatı ile iletişime geçmeniz hayli faydalı olacaktır.

Medeni hukuk kapsamında verdiğimiz hizmetleri şu şekilde sıralamak mümkündür;

  • Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları
  • Nafaka davaları
  • Nişanın bozulmasından doğan davalar
  • Tapu ve nüfus kayıtlarında ad – soyadı düzeltme ve değiştirme
  • Yaş düzeltme, kazai rüşt davaları
  • Nesebin reddi, tashihi ve babalık davaları
  • Evlat edinmeye izin davaları
  • Vesayet ve kayyım davaları
  • Evlenmeye izin ve iddet müddetinin kaldırılması davaları

Boşanma Davaları

Türk Medeni Kanunu’na göre evli bireyleri, evliliklerini yasal olarak sonlandırmak istiyorlar ve ortada haklı bir gerekçe görüyorlar ise boşanma davası açmaları gerekir. Boşanma davaları açılmasının hangi durumlarda tercih edilebilir bir yöntem olduğu Medeni Kanun’da açıkça ifade edilmiştir.

Tüm hukuki dava süreçlerinde olduğu gibi boşanma davaları için de birçok farklı prosedür ve işlem mevcuttur. Boşanma davalarındaki prosedür ve işlemlerin tam anlamıyla yürütülebilmesi adına şüphesiz alanında yetkin bir boşanma avukatı ile çalışılması gerekir.

Bu noktada; davaların açılmasından sonuçlanması kısmına kadar geçen tüm süreci yönetecek ve siz değerli müvekkillerimize dilediğiniz anda sürecin işleyişiyle ilgili ayrıntılı raporlama yapacak büromuz bünyesinde yer alan uzman boşanma avukatlarımız ile çalışmak, şüphesiz davanın seyri üzerinde doğrudan etki sahibi olacaktır.

Boşanma davası açabilmek adına gerekli haklı sebeplerden başlıcalarını şu şekilde sıralamak mümkündür;

  • Taraflardan birinin diğerini aldatması.
  • Hayata kasıt.
  • Onur kırıcı davranış.
  • Ortada haklı bir sebep olmaksızın taraflardan birinin ötekini terk etmesi.
  • Taraflardan birinin akli dengesinin yerine olmaması.

Görüldüğü üzere boşanma davası açma noktasında birçok farklı haklı sebep mevcuttur. Bu açıdan bakıldığında, boşanma davası açmak isteyen bireylerin öncelikli olarak hangi sebebe dayanarak böyle bir dava açacağını belirlemesi, elbette bu noktada alanında uzman bir İzmit boşanma avukatı ile iletişime geçerek dava süreci boyunca uygun bir stratejinin belirlenmesi gerekir. Aksi takdirde davaların istenmeyen bir kararla sonuçlanması muhtemeldir.

Velayet Davası

Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.

Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

Velayet davası aile mahkemesinde, aile mahkemesi bulunmadığı takdirde asliye hukuk mahkemesinde açılmaktadır. Velayet davası, velayet kendisinde bulunmayan anne veya baba tarafından açılmaktadır. Bu davanın açılabilmesi için çocuğun 18 yaşını doldurmamış olması gerekmektedir. Velayet davası kamu düzenine ilişkin bir davadır bu nedenle re’sen araştırma ilkesi geçirlidir, hakim bizzat talep olmasa dahi dosya kapsamında araştırma yapabilmektedir.

Nafaka Davaları

Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Bu katılım nafakadır.

Nafaka miktarının belirlenmesnde gücü oranında katılım ölçütü getirilmiştir. Nafaka davası nafakanın arttırılmasına, azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin olabilir. Nafaka davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi bulunmuyor ise Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakabilmektedir.

Nafaka şahsa bağlı bir haktır. Önceden vazgeçilmesi yani feragat edilmesi kesin hüküm oluşturmaz ,sonradan ayrı bir dava ile yeniden istenebilir. Nafaka ölüm ile sona erer. Mirasçılara geçmez. Kadının varlıklı yada maaşlı olması kocayı nafaka borcundan kurtarmaz

Hukukumuzda 3 farklı nafaka çeşidi bulunmaktadır, bunlar; Tedbir Nafakası, İştirak Nafakası ve Yoksulluk Nafakasıdır. Her olay uzman avukat ekibimizce kendi içerisinde özel olarak değerlendirilip sürece göre gerekli görülen nafaka çeşidi ve miktarı mahkemeden talep edilmektedir.

Tedbir Nafakası

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası açılır açılmaz uygulanan Türk Medeni Kanununun 169.maddesi gereğidir.  Boşanma öncesi,  boşanırken maddi zorluğa düşecek tarafa maddi olanak imkanı sağlayan bu nafaka çeşidi, dava açılırken talep edilir ve dava sürerken, mahkemece haklı görülmesi durumunda hükmedilir.

Bu nafaka çeşidi ile dava süresince gerekli olan, eşlerin barınma ve geçimine, eşlerin ortak edinilmiş mallarının yönetimine ve ortak çocuklarının korunma ve bakımına ilişkin geçici önlemlerin re’sen alınmasıdır. Bu aynı zamanda eşlerin ve/veya çocuklar için maddi tedbir anlamını taşımaktadır.

Yoksulluk ve İştirak Nafakaları

Yoksulluk nafakası;  boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olan eş lehine mahkeme tarafından hükmedilen parasal desteği ifade etmektedir. İştirak nafakası ; ortak çocukların velayeti kimde ise ona diğer tarafın ödediği destektir. Ortak çocuğun korunması, yetiştirilmesi, bakım, sağlık ve eğitim giderleri için eşin mali gücü oranında belirlenmektedir. 

Nafaka miktarının belirlenmesi hususunda takdir yetkisine sahip olan kişi hakimdir. Nafaka alacaklısının hayat koşullarını ve nafaka borçlusunun yaşam standardını, mali durumu mahkemece araştırılıp, belirlenen mali duruma uygun bir nafaka miktarına hükmedilecektir.

O halde; mahkemece yapılacak iş; tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alınarak, TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmesidir…”..İştirak nafakasının amacı çocuğun şahsi ve eğitim giderlerini karşılamak olup taraflar da bu amaca uygun olarak bankadaki paranın çocuğun şahsi ve eğitim giderleri için harcanacağını kabul etmişlerdir. Velayet kendisine verilmeyen baba, çocuğun bu giderlerine iştirak nafakası ödemek suretiyle katılmak zorundaysa da bunu sağlayacak başka bir giderim şekli sağlamış ise babanın sorumluluğunda bu da gözetilmelidir. Baba bankadaki para üzerinde hak iddia etmeyerek çocuk için bırakmış olduğuna göre bu paranın yarısı olan 78.000TL’yi peşin vermek suretiyle bunun çocuğun ihtiyaçlarına yeterliliği ölçüsünde bu yükümlülüğünü yerine getirdiğinin kabulü gerekir.. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu   2017/2613 E.  ,  2019/1191 K.

Yoksulluk nafakası için aranan belirli koşullar bulunmaktadır ve bu koşullar;

  • Boşanmaya karar verilmiş ve karar kesinleşmiş olmalıdır.
  • Boşanma yüzünden yoksulluğa düşülmesi
  • Eşin nafaka talep etmesi
  • Nafaka talep eden eşin boşanmada ağır kusurlu olmaması
  • Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmamaktadır.

Yoksulluk nafakası boşanma kararının verilmesi ve kesinleşmesiyle yürürlüğe girmektedir.

Babalık Davası

Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davasında hak düşürücü süre bulunmaktadır.

Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuğun bir başkasıyla soybağı olması halinde süreye ilişkin farklılıklar olduğundan bu hususta profesyonel bir yardım alınması gerekmektedir.

Babalık davasında karine bulunmaktadır. Bu karine; Davalının, çocuğun doğumundan önceki üçyüzüncü gün ile yüzsekseninci gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalığa karine sayılmasıdır. Bu sürenin dışında olsa bile fiilî gebe kalma döneminde davalının ana ile cinsel ilişkide bulunduğu tespit edilirse aynı karine geçerli olur.

Karine mevcut olduğundan bu durumun aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı, çocuğun babası olmasının olanaksızlığını veya bir üçüncü kişinin baba olma olasılığının kendisininkinden daha fazla olduğunu ispatlarsa karine geçerliliğini kaybeder.

Kocaeli Boşanma Avukatı

Bir önceki paragraflarda da ifade edildiği gibi, özellikle boşanma davalarında avukatın tecrübesi ve mevzuatların tümüne hakim olması davanın seyri açısından kritik bir rol oynar. Burada belirleyici olan nokta; medeni hukukun kapsamının hayli geniş olması ve boşanma davalarının bu kapsam içerisinde önemli bir yer tutmasıdır.

Dolayısıyla haklı ve haksız boşanmaya dayandırılan nedenler başta olmak üzere birçok kritik işlem sırasında avukatın bireysel yetenekleri ve olaylara bakış açısı ön plana çıkar. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda alanında yetkin ve kendini ispatlamış Kocaeli boşanma avukatları ile çalışmak, şüphesiz müvekkillerin yararına olacaktır.